AKP’nin çatısı çatırdıyor!

Bizim kolayca değişmesi beklenemeyecek siyâsî kültürümüzde, lider konumunda bulunan kişinin çok büyük bir önemi vardır.
Hele o lider başında bulunduğu partiyi iktidâra taşımayı ve birkaç seçimi üstelik oylarını artırarak kazanmayı başarmışsa, gerek partisi, gerek kendisini destekleyen toplum kesimleri, gerek devlet bürokrasisinin ve iş çevrelerinin ve tabiatiyle medyanın önemli bir bölümü tarafından hak ettiğinden fazla yüceltilir. Lider zamanla en azından kendi partisi nezdinde “mutlak otorite” hâline gelir.
Zâten Anayasa, Siyâsî Partiler ve Seçim Kanunları, kısaca sistem de bu neticeyi meydana getirecek şekilde dizayn edilmiştir. Sistem açısından, şâyet bir benzetme yapmak gerekirse, lider üzüm salkımının sapı, kurucular kurulunda yer alanlar ve yukarıdan aşağı partinin muhtelif kademelerinde çeşitli unvanlar verilerek görev yapanlar ise üzüm salkımının tâneleri mesâbesindedir. Sistemin asıl egemenleri salkımın sapını ellerinde tutuyorlarsa, bütün salkımı istedikleri zaman istedikleri gibi sallayabilecek durumdalar demektir. Parti içinden biri veya birileri bu durumun farkına varıp lidere isyan edip meydan okuyabilirse, ya lider devrilir ya parti bölünür.

***

AKP, 11 yıldır Türkiye’de tek başına iktidardadır.
Partinin iktidâra gelmesinde Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik bir lider olmasının önemi elbette büyüktür. Fakat daha önceki bir yazımda da ifade ettiğim gibi, R.T.Erdoğan, aynı zamanda seçilerek üretilmiş, geliştirilmiş ve büyütülmüş bir fenomendir.
2002 seçimlerinde AKP’nin dışında sâdece CHP’nin barajı aşabilmiş olması sâyesinde %34 oyla tek başına iktidar olduktan sonra, R.T. Erdoğan kendisini söyledikleri tartışılamaz, otoritesine îtiraz edilemez, olağanüstü bir lider olarak görmeye başladı. Nitekim liderliğini seçim zaferiyle tescil ettirdikten sonra, eline geçen ilk fırsatta parti tüzüğünde istediği değişiklikleri yaptırarak yetki sahasını alabildiğine genişletti.
Bâzı konulardaki tutum ve davranışlarının toplumun çeşitli katmanlarında yol açtığı kırılmaları, dalgalanmaları, kutuplaşma ve gerilimleri hiç önemsemeyen Erdoğan, kendisinin ve partisinin iktidâra gelmesinde rol oynayan en önemli sosyo-psikolojik unsurun dînî hassâsiyetler üzerinden mağdûriyet istismârı olduğu gerçeğinden hareketle, partinin hiçbir yetkili organında görüşme ve tartışma konusu yapmadan kızlı-erkekli yurtlar ve öğrenci evleri konusunu yeni bir istismar malzemesi olarak ülkenin bir numaralı gündem maddesi yapıverdi.

***

İyi de, bu nereye kadar böyle devam eder?
Daha önceki seçimlerde hemen hemen firesiz olarak sağlanan “cemaat” desteği, bundan sonrası için hiç de öyle “çantada keklik” gibi görünmüyor.
“Taraf” ın yavaş yavaş yan çizmeye başlamasının ötesinde, Mehmet Baransu gibi bâzı yazarlar Erdoğan’a karşı salvo atışlarına başladı.
Nazlı Ilıcak, “AKP’ye oy vermiş olmaktan utanıyorum” diyor.
Cengiz Çandar, Erdoğan’ın “diktatör gibi” tutum ve davranışlarından, Suriye sınırına “duvar” örülmesinden, PYD’ye değil dinci çetelere destek verilmesinden rahatsızlığını açıkça dile getiriyor, açıklanan “demokratikleşme paketi” ne 2010 referandumunda olduğu gibi “yetmez ama evet” demenin devamlı oyalanarak aptal yerine konulmaya rıza göstermek anlamına geldiğini düşünüyor.
“Liberal” etiketi altında uluslararası büyük sermâyenin sözcülüğünü yapanların bir kısmı 2002’den bir kısmı ise 2007’den îtibâren Erdoğan’a verdikleri desteği geri çektiklerini îlân etmekle kalmıyor, kendisine karşı gittikçe saldırganlaşan bir dil kullanıyorlar.
Bu arada AKP’nin hem kurucuları arasında önde gelen isimlerden biri olan ve hâlen “Hükümet Sözcüsü” durumundaki Bülent Arınç, Erdoğan tarafından defalarca nakzedilmenin ve âdetâ yok sayılmanın ötesinde “kendisiyle niye görüşeyim ki” gibi ifâdelerle refüze edilmeye daha ne kadar katlanacaktır.
Taha Akyol’un 9 Kasım 2013 tarihli “AKP nereye?” başlıklı yazısı bu bakımdan önemlidir.
AKP’nin çok da sağlam olmayan tabanından uğultular yükselirken, çatısından da çatırtılar geliyor!

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *