Büyük Orta Doğu Projesi Ve Ülkemiz

Azalan kaynaklar, Avrupa’ nın her geçen gün artan enerji ihtiyacı buna karşılık sürekli gelişip büyüyen İslam coğrafyası. Batının azalan nüfus oranına karşılık, Avrasya topraklarında büyüyen ve gelişen genç Müslüman nesil dünyanın yeniden şekillenmesinde mutlaka çok önemli bir rol oynayacaktır.

Avrupa birliğinin önümüzdeki 50 yıl içinde hâlâ ayakta kalabilmesi ve ipleri elinde tutabilmesinin yolu İslam topraklarında etkisini arttırmasından geçer. Bunun yolu olarak istihbarat teşkilatlarından destek alan sözde STK ( Sivil Toplum Kuruluşları ) ile İslam ülkelerinde sözde faşist yönetimlere karşılık eylemler planlayarak Arjantin örneği gibi sivil darbeleri amaçlamaktadır, İran’ da yaratılan çatışma ortamını kanıt olarak gösterebiliriz. O sivil toplum kuruluşlarının milyar dolarları bulan fonları nerelerden sağladıkları zaten günlerdir yazılıp çizilirken daha yakın bir gelecekte belgelerle somut olarak ispatlanacağından şüphem yoktur.

Halkının yüzde doksan oranında Müslüman olduğu ülkemizde ise durum bundan farklı değildir. Her ne kadar henüz sokaklarda istedikleri çatışma ortamını yaratamamış olsalar da özelikle azınlık liderlerinin yurt dışında yapmış olduğu açıklamalarla gerilimin tırmandırılması senaryosu başarı ile uygulanmaktadır. Bunu en son yapan azınlık lideri ise Ortodoks papaz Barto’ dur. Kendisinin söyledikleri ayrı bir yazı gerektirmediktedir, burada değinmeye gerek görmüyorum.

Amaç zaten belli değil mi? Bir köprü görevi olan ülkemizin istikrarını bozarak topraklarımız üzerinden Asya’ ya açılmak ve buradaki enerji kaynaklarını denetim altına almak! Bu yüzdendir ki Tayyip Beyin bir hristiyan oyunu olan BOP’ un eş başkanlığını yürütmesi tesadüf değildir. Türkiye önemlidir; çünkü Afganistan üzerinden bölgeye hâkim olmaya çalışmak ağır maliyet gerektirir ve bu durum gerek Amerika gerek Avrupa içinde yer alan savaş karşıtı gurupları sokaklara döker ki işlerine geleceği söylenemez. Bölgede sadık müttefik imajı çizen bir Türkiye olmaksızın BOP hayali, hayal olarak kalacaktır.

Bu oyunu bozmanın yolu, yine Anadolu topraklarından ve bu halkın gönüllerinden geçmektedir. Milli bilinç ile yetiştirilecek yeni nesiller dünyanın gerçekleriyle donatıldığı takdirde, bu insanlar coğrafyamız üzerinde oynanacak bütün oyunları bozacaktır. Elbet bir gün, Türk Yurdu’nun asil insanları bu satranç masasında ki yerini alacak ve oyunu hakettiği gibi bileğinin hakkıyla kazanacaktır.

Daha 50’li yıllarda, ülkemizi ziyaret eden Amerikalı yetkililer bu gerçeklerin farkına varmış olmalılar ki, daha o zamanlar eğitim sistemimizin belirlenmesi, müfredatın oluşturulmasını temel alan bir dizi konuda hükümetten sözler almıştır ve hükümetler de maalesef bunu uygulamışlardır. Bu yapılanların karşılığında Türkiye ise sadece dış borç ve biraz da hibe kredi kazandı.

Gençlik eğitim ve basın yoluyla benliğinden uzaklaştırıldı. Aradan geçen yıllarda çok şey kaybetti bu ülke ama güvenecek tek şey elimizde olan temiz, saf Türk çocuklarıdır. Başbuğ Atatürk’ ün dediği gibi; Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *