Çok ciddî bir ironi!

Basınımızın kıdemli kalemlerinden Necati Doğru`nun Sözcü Gazetesi`nde yayınlanan bir yazısının can yakıcı bölümünü aktararak söze başlayalım. Parantez içine alınmış ifadeler, açıklayıcı olsun diye tarafımdan eklenmiştir.
“7 Ekim Cuma günüydü. Almanya-Türkiye maçı vardı. Herkes maça düğümlenmişti. ( Uzun süre Türkiye`nin ABD Büyükelçisi olarak görev yapan ve daha sonra milletvekili seçilerek Meclis`te de bulunan ) Şükrü Elekdağ, o saatlerde bir TV kanalında şunları anlatıyordu:
-Türkiye`nin savaş donanması çok güçlüdür, Akdeniz`in en iyisidir diyenler var. Övünmeyi çok seviyoruz. Övünelim, rahatlatır. Amma gerçeği de bilelim.
İsrail ile Türkiye arasında denizde meydana gelecek bir gerilim ola ki kısa süreli ya da uzun süreli bir savaşa dönüşürse, bu `deniz savaşı` olmayacaktır. Hava savaşı olacaktır. Savaş uçakları havalanacak. Savaş gemilerini vuracak.
Bu nedenle, övünmenin biraz ötesine geçerek, `İsrail ile Türkiye`nin savaş uçakları envanterini` kıyaslamak gerekir. Türk Hava Kuvvetleri`nin elinde 220 adet F-16 savaş uçağı vardı. Bunların 18 tânesi düştü. 203 savaş uçağı kaldı. ( Bir sürç-ü kalem olsa gerek; bu durumda geriye kalan savaş uçağı sayısı 202`dir.)
Algılama ve radar sistemi etkinliği açısından (elimizdeki) F-16`lar, `20`li Blok – 30`lu Blok – 40`lı Blok` diye isimlendiriliyor. En yüksek algılama ve en iyi radar sistemi olan F-16`lar, en yeni üretim olan `50`lik Blok` savaş uçaklarıdır. Biz ABD`den bunu istedik. 30 tane 50`lik F-16 verin ve yazılım kodlarını da bizim savaş uçağı subaylarımızın özgürce konumlandıracağı şekilde sunun dedik. ABD, yeni uçakları ve yazılım kodlarını vermedi.
Savaş uçaklarının düşmanla savaşa girdiklerinde yazılım kodları `Dost (friend) ve Düşman (Foe)` diye düzenleniyor. ABD bize diyor ki, Türkiye benim müttefikim. Ben kimi “düşman” görüyorsam Türk savaş uçakları da onu “düşman” olarak görsün. Ben kimi “dost” görüyorsam Türk savaş uçağı da “dost” görsün.
İsrail ABD`nin dostu. Bizdeki F-16`ların yazılımları “İsrail`i dost görmek” üzerine kodlanmış. Bizim ordu bunu değiştiremiyor. İsrail, savaş uçaklarının yazılımını kendi yapıyor ve kimi düşman görmek istiyorsa onu özgürce kodluyor. Muhtemel bir Türk-İsrail hava savaşında, Türk savaş pilotu daha İsrail uçağını görmeden İsrailli pilot Türk savaş uçağını düşürmüş olacak. Bu teknolojik avantaja sâhip olduğu için, İsrail 1982`de Sûriye ile giriştiği savaşta yarım gün içinde 92 Sûriye uçağının işini bitirdi.”
Yazar, “Şükrü Elekdağ bunları anlattı” diyor ve yakınıyor:
“5 gün geçti. Çıt cevap yok. Üç maymunu oynadılar. Duymadılar. Görmediler. Konuşmadılar.”

Ne bekliyordun üstâdım?
5 gün değil 55 gün de geçse, 555 gün de geçse, üç maymunu oynamaya devam edeceklerdir!
“Duymadılar, görmediler, konuşmadılar” derken, siyâsî iktidârı elinde bulunduranları mı, muhâlefet partilerinin yöneticilerini mi, devletin `yüksek` bürokrasisini mi, `Türkiyeliler` medyasını mı kastediyorsun, bilemem. Kastettiğin, belki de hepsidir.
Zâten farketmez; al birini vur ötekine yâhut al ötekini vur berikine!
“Bâri millet duysun, görsün, konuşsun” diyorsan ve tepkisizliğine kızıyorsan, kızma üstâdım.
Bizim milletimiz iyidir hoştur ammaaa…
İmparatorluk çapında devlet sâhibi olduğumuz zamanlarda bile asırlar boyunca câhil ve fakir bırakıldığı için, düşman harem-i ismetine girmedikçe ondan silkinip harekete geçmesini beklemek boştur!
Onun için diyorum ki, gel seninle yine “günlük siyâset tiyatrosu”na gidelim; altmış beş senedir sahnelenen “Karagöz-Hacivat Kavgası”nı seyretmeye devam edelim!..

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *