Dost uyarısını kim yapacak

Zamânında yapılmayan uyarı, söylenmeyen söz, hattâ gösterilmeyen tepki, yol arkadaşlığı yaptığınız insanların girdikleri ‘yanlış’ yolda felâkete sürüklenmelerine yol açabilir.
AK Parti iktidârının ciddî bir ‘dost uyarısı’na ihtiyâcı var.
AK Parti’nin benimsediği siyâsî uslûbun neden olduğu tahrîbat ortada. Bu tutum, toplumun bütünlüğüne zarar verdiği gibi, İslâmî değerleri de îtibarsızlaştırıyor.
Dindar insanların siyâset tarzı, hak ve hukuk anlayışı, ‘öteki’ne karşı takındıkları tutum…
Toplum, tüm bunlara bakarak, ‘İslâm terbiyesi almış insanların’ siyâseten neler yapabileceğini görüyor.
Yargı ve emniyetin yaptıklarına bakarak, ne kadar adâletsiz olabileceklerine hükmediyor.
‘Dindarlığın’ esâsında bir işe yaramadığı, insanları adam etmeye yetmediği fikrine ulaşıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla konuşurken, annesinin namaz hikâyesini anlattı bana.
“Ben kendimi bildim bileli annem namaz kılıyor, oruç tutuyordu. Ben değilim ama annem dindar biri. Fakat ömründe tek bir gün namazını aksatmamış annem, son birkaç yıldır artık ne namaz kılıyor ne oruç tutuyor” dedi.
Sormuş annesine “Niçin bıraktın namazı ve orucu” diye.
“Bugüne kadar Allah’a ibâdet için yapıyordum. Bu kadar değersizleştirilmiş, bu kadar çıkarın sembolü hâline getirilmiş ibâdetlere içimde saygı kalmadı. Kendimi kandırmamak için devam etmedim” demiş.
Bu duygunun yaygın olduğunu ve giderek yerleştiğini görüyorum.
Bu gidişâtı iktidardakiler, iktidarla iş tutan aydınlar göremiyorlar.

***

Bu cümleleri okurken, şu zavallı futbol takımı fanatikleriyle hemen hemen aynı hâleti rûhiye içinde AKP fanatizmine kapılmış, bir kısmı Recepperest olmuş tiplerden bâzılarının dişlerini gıcırdattığından, bâzılarının yumruklarını sıktığından, bâzılarının İslâm ahlâkıyla bağdaşıp bağdaşmadığını bir sâniye bile düşünmeksizin ağızlarından tükürükler-salyalar saçarak galiz küfürler ettiğinden emînim.
O gıcırdayan dişler, o sıkılmış yumruklar ve o galiz küfürler en azından bu yazı bakımından beni teğet geçer. Çünkü bu cümleler bana değil, uzun yıllar AKP’yi destekleyen, belki bu sâyede Star’da ikinci, CİNE-5’te birinci adam olabilen ve fakat bir noktadan sonra “iyiden iyiye sapıttı bunlar” demeye başladığı için “tu kaka” edilen gazeteci, yazar ve televizyoncu Levent Gültekin’e âittir ve 28 Şubat 2013 târihli yazısından alınmıştır. Gültekin, AKP’ye yapılması gereken dost uyarısını Abdullah Gül’den bekliyor; CNN-Türk’te katıldığı Taha Akyol’un programında yeterince net konuşmadığından yakınarak, “Ben, Abdullah Gül’ün bu tabloyu gördüğü kanaatindeyim. Bağlı bulunduğu değerlerin yıpranmasına göz yummamalı. Risk almalı, sesini yükseltmeli, bu gidişe dur demeli” diyor.

***

Refah Partisi Kayseri Milletvekili sıfatıyla, l9 Aralık l992 târihine Ankara’da yapılan Türkiye Gönüllü Kültür Teşekkülleri 3’üncü İstişare Toplantısı’ndaki konuşmasında “Ne mutlu Türküm diyene sözünü her yere yaza yaza Türkiye ilkel bir hâle düşmüştür” meâlinde sözler eden, Cumhurbaşkanlığı döneminde Erdoğan hükümetlerinin çıkardığı hemen her kanunu şeklî incelemeyle yetinen bir noter gibi davranarak çabucak onaylayan, Türkiye Cumhûriyeti Devleti’ni bölücülerin istediği şekilde dönüştürmeye yönelik “açılım süreci” öncesinde “iyi şeyler olacak” diyen Abdullah Gül, o dost uyarısını yapamaz, bu gidişe dur diyemez. Ciddî bir çıkış, ancak AKP’yi bölerek yeni bir parti kurmasıyla mümkündür.
Şu halde, o dost uyarısını 2002’den beri AKP’ye oy vermiş ihlâs sâhibi dindar vatandaşlar yapmalıdır ve bunun için ilk fırsat yaklaşan mahallî seçimlerdir.

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *