Hukûkî karar mı, siyâsî manevra mı?

Anayasa Mahkemesi (AYM) referandum sonrasında oluşan yeni yapısıyla ilk defâ toplumda geniş yankı uyandıran bir karar verdi. Hukuk literatürümüze büyük ihtimalle “Mustafa Balbay karârı” olarak geçecek işbu karar verilir verilmez ilgili mahkemeden tahliye talep edildi; üç gün gecikmeli de olsa Mustafa Balbay serbest bırakıldı ve ertesi günü yemin ederek parlamentodaki yerini aldı.
Siyâset anlayışımız her ne kadar tam olarak örtüşmüyor olsa da, bir gazeteci-meslektaşımız olarak kendisine, ailesine ve sevenlerine “gözünüz aydın” diyelim.
AYM’nin gerekçeli kararı Balbay’ın tahliyesinden dört gün sonra Resmî Gazete’de yayınlandı. Burada karar içeriğini tekrarlamak niyetinde değilim. Amacım, bu vesîleyle “Türkiyeli” intelijansiyanın Batılı güç merkezlerine hizmetkârlığın karşılığı olan kabarık banka hesapları uğruna düştüğü vaziyete ışık tutmak.
Mâlum basında çıkan yorumların bir kısmında Balbay’ın tahliyesine yol açan AYM karârını yarım ağızla tasvip eden ifâdeler, bir kısmında ise tipik sömürge aydınlarının T.C. Devleti’nin Anayasa Mahkemesi’ni de “sömürge mahkemesi” hüviyetinde görme/gösterme, böylece devlet nezdindeki her kişiyi ve her kurumu kendilerine benzetme gayretkeşliği dikkatimi çekti.
İşbu gayretkeşliğin boşuna olduğunu söylemek, genellikle siyâsî partilerin yönetimlerini ve devletin “yüksek” bürokrasisini kendilerine benzetmek konusunda büyük ölçüde başarısız kaldıklarını iddia etmek, ne yazık ki mümkün
değil!
Efendim, AYM siyâsî nitelikli olan bir dâvâya ilişkin kararında siyâset değil hukuk temeli üzerinde tavır alarak karar vermiş.
Durumun böyle olduğunun göstergesi, kimine göre 10 defâ, kimine göre 15 defâ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarına atıfta bulunulması imiş.
Greko-Latin felsefesi ve Hristiyanlık kültürüyle yoğrulup geliştirilmiş Roma Hukûku’nun rûhunu çağın gereklerine uygun yeni kriterler ve retorikle tahkim edilmiş olarak temsil misyonunu üstlenen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM’nin) içtihatlarını siyâsî mülâhazalardan büsbütün arınmış, saf adâlet idealine bağlı hukûkî kararlar olarak değerlendirmek, ya tam anlamıyla hamâkatin ya âzat kabul etmez köle hâleti rûhiyesi içinde Batılı güç merkezlerine sadâkatin belirtisidir.
Yazılanlara bakacak olursanız, zannedersiniz ki T.C. aleyhine açılan dâvâlar hakkında neredeyse yüzde yüze yakın bir oranda T.C.’yi haksız bulup tazminata mahkûm eden AİHM kararlarının siyâsetle hiç alâkası yoktur, her biri sırf adâlet gözetilerek verilmiş kararlardır. Halbuki o kararların yarısından fazlası, T.C. Devleti’ni AB’nin ileriye dönük hesapları ve planları doğrultusunda değiştirip dönüştürmek, ‘Roma Rûhu’nun irâdesi önünde T.C. Devleti’ne diz çöktürmek, Türk Milleti’ni bin yıllık ruh köklerinden yavaş yavaş koparmak ve Batı dünyasının kültür potasında eritmek amacıyla verilmiş siyâsî kararlardır.
Efendim, AYM önemli ve büyük bir “sınav”dan geçiyormuş; verdiği kararlar AİHM’nin içtihatlarıyla ne kadar uyum içinde olursa, ancak o kadar îtibarlı, güvenilir bir hukuk mercii statüsüne kavuşabilecekmiş.
Balbay’la ilgili karârın üyelerden hiçbirinin muhâlefetiyle karşılaşmadan oybirliğiyle alınması ise, anlaşılan kendilerini zil takıp oynatacak kadar “sevindirici” imiş.
Bu karar sonrasında, bölücülük temelinde siyâset yaptıkları bilinen ve hâlen içeride olan mâlum parlamenterler için de bir an evvel tahliye karârı verilmesi gerekiyor imiş.
Belli ki, “Balbay karârı”nı “erken yılbaşı müjdesi” gibi değerlendirenleri asıl sevindiren durum, Balbay’ın tahliye edilmesi değil, bu karârın bölücülük sâikiyle vâki beyan ve davranışlarına binâen içeride tutulan parlamenterlerin tahliyesine kapı aralamış olmasıdır.
Haydi şimdi gel de sorma; Balbay’ın yaklaşık beş yıl içeride tutulduktan sonra tahliyesi gerçekten hukukun gereği olarak atılmış bir adım mıdır yoksa PKK ile yapılan pazarlık ve verilen sözler gereğince o parlamenterleri içeriden çıkarmak için tasarlanmış bir zihin saptırma ve zemin hazırlama manevrası mıdır?

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *