İdealist Bozkurt

Kavramların içinin boşaltıldığı ve davaların şekilcilikten öteye geçemediği bu devirde idealist bozkurt, Türk Milletinin son 300 yılını kayıp yıllar olarak görür ve bir dirilişin mihmandarı olarak tüm ruhunu inandığı mukaddesata adar.

İdealist Bozkurt, inandığını yaşamayan çakal sürüsüne inat, bir rozet, bir anahtarlık, bir kolyeden ibaret olan 5 liralık dava adamı değil, “insan bozulmadıkça âlem bozulmaz” sözünden hareketle, önce kendini, sonra çevresini düzeltme gayretinde örnek şahsiyettir.

Alnı secdeden uzak, helalle haramı ayıramayan, dünü bugününe eşit, nefsinin kölesi olmuş insanları, örnek kişiliği ile Hak Yoluna çağıran İdealist Bozkurt, Yunus gönüllü bir erendir.

İdealist Bozkurt, “Allah nurunu tamamlayacaktır” müjdesinden hareketle, ümitlidir ve kavgasının zafere ulaşacağından emin olduğu için her daim kuvvetlidir.

İdealist Bozkurt, davası adına giriştiği her işi mutlaka sonuçlandırır. Her işi yaparken hiyerarşiyi bilir ve “ben, bana verilen görevi yapmazsam her iş yarım kalır” düşüncesinde Türk-İslam davasının neferidir.

İdealist Bozkurt, aldığı her nefeste Türk Milletinin yücelmesini düşünür. Milletinin, dünya milletlerinin yol göstericisi, dünyayı da yaşanabilir kılacak, kutlu millet olduğunun davacısıdır.

İdealist Bozkurt azimli ve çalışkandır. Gayret benden, takdir Canab-ı Hak’tan der. Türk Milleti için gecesini gündüzüne katar. Davası konusunda meraklıdır. Öğrenmeye ve yaşamaya heveslidir. Bilgi birikimi ile çevresini ışıtır. Mükemmeliyetçidir. Her işi yapılabileceğin en iyisi ile sonuçlandırmaya çalışır. Gayretinden sonra tevekkül ederken, kaba, softa, batın kaderciliği reddeder.

İdealist Bozkurt, çifte su verilmiş Estergon çeliği gibidir. Dünya menfaati için asla eğilmez, bükülmez, taviz vermez. Makam-mevki-mal- mülk hesabı adına davasından esneklik göstermez. Mükâfatı yalnız ve yalnız Allah’tan bekler.

Kızıl Bayrak sevdalısı hainler memleketi yaşanmaz hale getirdiğinde, 100’e karşı 1-2 kişi ile satılmışlığa “DUR” diyen, çile hanelerde, yusufiyelerde, tek kişilik hücrelerde, yağlı urganlarda davasından bir adım bile geri atmayan, 5bin şehit ve 100 bine yakın gazi ile 20.asrın galip nesli olan Alparslan Türkeş’in askerlerinin (yani davasının yol başçılarının) hayatlarını bilir ve kendisine örnek alır. “Onlar benim neslime nasıl kılavuzluk ettiyse ben de, benden sonrakilere yol göstermeliyim” düşüncesindedir.

İdealist Bozkurt, düzenin bekçisi değildir. O , sömürünün olmadığı, hakça bir düzen kurmanın derdindedir. 300 yıldır bu milleti içerden ve dışardan kuşatarak, Türk’ü iç meseleleri ile boğuşur halde tutan ve başsız bıraktığı İslam coğrafyasını madde ve mana aleminde sömüren emperyalist düzeni yıkma azminde, Türk Milletini şaha kaldıracak, Türk Ülküsünü hâkim kılacak altın neslin elmas kılcıdır.

Turanî ve Kurani değerleri gönül potasında eritmiş, Tanrı dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman’dır. Ve İslam’ın nurunda erimiş Türk’ün kafatasçısıdır.

O bütün siyasi kavramların üzerinde, Türk kültür ve medeniyetini dünyanın yöneten gücü haline getirecek Türk-İslam davasının neferi, İdealist bozkurttur.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *