Marmarayda gözden kaçırılanlar

Değerli okuyucularım. Ancak 3-4 yılda bir grip olurum; fakat yakalandığım zaman beni çok fenâ sarsar. İşte, 4’üncü yılda bitkin düşürücü öksürüğün de eklendiği ağır bir griple sarsılmış vaziyette, şu Marmaray’la ve bunun dünyâdaki benzeri yatırımlarla ilgili bilgi ve belgeleri derleyip toplamaya çalışıyordum ki, boyabathaber.com sitesinde yazan hemşehrim Ahmet Küçükbaş, “Hızır gibi” imdâdıma yetişti.
Bu bilgilere anlı-şanlı gazetelerin, televizyon kanallarının hiçbirinde ben rastlamadım, siz rastladınız mı?
Bu yazıdaki eleştirileri sözde muhâlefet partisi olan partilerin hiçbirinin yöneticilerinden, temsilcilerinden ben duymadım, duyamadım; sizin duyanınız, duyabileniniz var mı?
Buyurun, yerel seçimler yaklaşırken yerel basının önemini de bize gösteren yazıyı hep birlikte okuyalım:
“Bizim gazetelere bakar, televizyonları da
öööyle seyredersen her şeyi öğrendim sanırsın. Ama bilmen gereken asıl önemli bilgileri sana göstermezler, bildirmezler.(…)
Tantanalı törenlerle açılışı yapılan ‘Asrın Projesi’ni 4 milyar dolara hangi firmanın yaptığını medyadan öğrenemedik. 4 milyar doları kim, nereden buldu onu da öğrenemedik. Twitter’da Mehmet Bekaroğlu “ Marmaray tamamlanmadan açıldı. Bir süre sonra kapanabilir ”diye yazmış. Nitekim ilk gün iki arıza yapmış. Başbakan kabahati gezicilere bulmuş: “ İmdat kolunu çekmişler ” diyor. Bu haberi verenlere da ayrıca sinirlenmiş. Ama bizim anlı şanlı medyanın bize bildirmediklerini biz twitter’dan, facebook’tan öğreniyoruz. Artık gerçek haber kaynağı bunlar.
15 Şubat 2000 tarih, 23965 sayılı resmi gazetede şunlar yazıyor:
Kararın altında Cumhurbaşkanı olarak Süleyman Demirel’in imzası var. “ Hangi hükümet? ” derseniz, kararı Başbakan olarak Bülent Ecevit, Başbakan yardımcısı olarak Devlet Bahçeli ile diğer bakanlar imzalamış. Bu projeye “ İstanbul projesi değil, insanlık projesi ” diyenler ve bir buçuk asır öncesine Sultan Abdülmecit’e kadar dayandıranlar 13 yıl öncesini hatırlamadılar. Medya da hatırlatmadı.
Tabii hepsi bu kadar değil…
Saltanatım var benim!
Medya bilgi vermez ise de Sosyal Medya üzerinden bize bazı bilgiler ulaşıyor. Biz 1.4 kilometrelik Marmaray’ı insanlık projesi diye takdim ederken, Japonlar, Japonya ile Seikan Adası arasına 23.3 kilometre bir tünel yapmışlar. Hem de bizden çok daha ucuza maletmişler; hepsi hepsi 3.6 milyar dolar. Hadi Japonlar ucuza getirdi diyelim. İngilizler ile Fransızlar da Manş Denizi altından İngiltere’yi Avrupa ile birleştirdiler, denizin altına 37.9 kilometre tünel açtılar ama bu kadar öğünmediler. Onlar da 10 milyar dolar masraf ettiler.
Japonlar tünelin kilometresine 155 milyon dolar, İngiliz ve Fransızlar 264 milyon dolar ödemişler.
Biz kaça mal etmişiz tünelin kilometresini?
İngilizleri on katına… 2 milyar 857 milyon dolara mal etmişiz. Henüz bu tünel için herhangi bir şey ödememişiz. Buradan geçsek de geçmesek de önümüzdeki yıllarda borcunu hepimiz ödeyeceğiz.
Yani?
Yani… “ Herkes kesesinden yesin içsin; saltanatım var benim ” durumu.
Başbakan Erdoğan İzmir’de İktisat Kongresi’nde “ Özelleştirme şampiyonu ” olmakla öğünüyor. Özelleştirme dediği, kamu malını, yani bütün milletin malını satmaktır. Ama daha bugüne kadar kendi döneminde yapılmış bir tek kamu malını satabilmiş değildir. Bütün sattıkları kendinden önce yapılmış, millete kazandırılmış 50 yıllık, 60 yıllık 70, 80 yıllık, çalışan, işleyen devlet kurumlarıydı. Satıldı, kapısına kilit vuruldu. Satıldı, arsa oldu. Satıldı, AVM yapıldı.
Yazın bir yere… “Ahmet Küçükbaş dediydi ” dersiniz. Bu Marmaray para kazanmaya başlayınca 25 yıllığına, 30 yıllığına birilerine satılır.
Devlet malını bu kadar kolay satanlar, sürekli olarak bir yerlerden mülk ediniyor.
Bu işte bir gariplik yok mu? Tam bu işleri konuşacak yerde türbanı konuşuyoruz.
Türban, hanımların saçlarından çok bu tür ayıpları örtüyor!”

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *