Özal-Erdoğan ve Kürdistan!

27 Kasım 2013 günü, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde 23 kişinin katıldığı “gizli” bir toplantı sonucunda Partiya Karkaren Kürdistan (Kürdistan İşçi Partisi) adıyla kısaca PKK dediğimiz bölücü örgütün kurulmasının 35’inci yıldönümü idi. Partinin varlığının ve tüzüğünün bir süre “gizli” tutulmasına karar verilen o toplantı, PKK kaynaklarında “1’inci Kongre” diye zikrediliyor.
Daha önce de yazdım; PKK’yı kurmaya yönelik fikrî proje çalışmaları, 1974 yılında Ankara’da Yüksek Öğrenim Derneği çatısı altında faaliyet gösteren Abdullah Öcalan, Cemil Bayık, Haki Karaer, Kemal Pir ve Kesire Yıldırım adlı 5 kişiden ibâret bir gurubun Tuzluçayır mevkiinde yaptığı toplantı ile başlamış, bu guruba birkaç kişinin daha eklenmesiyle özellikle Gölbaşı semtinde yapılan toplantılarla olgunlaştırılmış idi.
Yaşı müsâit olanların hatırlayacağı üzere, o dönemin merkez medyasını oluşturan gazetelerde ikide bir şu minvalde haberler çıkardı:
“Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bir eve polis tarafından yapılan baskında, hû çekerek âyin yapan tarikatçılar yakalandı.”
“Erzurum’daki bâzı adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda irticâî kitap ve Nur risâleleri ele geçirildi.”
Belki diyeceksiniz ki “Ne var bunda, polis kendisine verilen görevi yapmasın mı?”
Efendim, işlenmiş suç ve suçlular varsa, polis elbette görevini yapsın.
Ne var ki, benim beynimi hep zonklatan ve cevaplandırılması gereken sorular var:
Şu veya bu ilçenin bir mahallesindeki tarîkatçıları, şu veya bu vilâyetin farklı adreslerindeki kitapları, risâleleri eliyle koymuş gibi yakalayan- ele geçiren polis, devletin başkentinde, Ankara’da 4 yıl boyunca zaman zaman yapılan o toplantıları ve Diyarbakır’daki o kongreyi nasıl olmuştu da ıskalamıştı acaba?
Sadece “irticâî faaliyet” içinde olanları değil, Demirel hükümetlerinin ünlü İçişleri Bakanlarından Faruk Sükan’ın ifâdesiyle “komünistlerin nefes alışlarını bile tâkip eden” polisimiz o yoğunluk(!) ve yorgunluk (!) içinde PKK çekirdek kadrosunun hazırlık toplantılarını ve PKK’nın kuruluş kongresini fark edemedi diyelim.
Jandarma da mı fark edemedi, MİT de mi fark edemedi?
Haydi, 1980 öncesi yıllarda ülkede karışıklık vardı, siyâsî istikrar yoktu, ideolojik kutuplaşma ve bir nevî iç savaş ortamında her gün 15-20 kişi öldürülüyordu; bu yüzden polis de, jandarma da, MİT de o hengâme içinde PKK’yı kurmak amacıyla küçük guruplar tarafından yapılan toplantıları ve 23 kişinin katıldığı kuruluş kongresini ıskaladı farzedelim!
İyi de arkadaş, 1978’den PKK’nın ilk büyük silahlı eylemlerini yaptığı 1984 Eruh ve Şemdinli baskınlarına kadar arada altı sene var.
O 23 kişi 43 oldu, 83 oldu, 150 oldu, 500 oldu… 2500 oldu; onca insan dağa çıkarıldı, silahlandırıldı, eğitildi, yetiştirildi, Türkiye’yi bölmek için can alacak, can verecek hâle getirildi.
Bütün bunların devletimizin polisine, jandarmasına ve MİT’ine fark ettirilmeden başarılması ihtimâli var mıdır?
Bu ihtimal mevcut olmadığına göre, hukûkî temeldeki hükmî şahsiyetine sonsuz saygı ve sevgi duyduğumuz Türkiye Cumhûriyeti Devleti’nin “yüksek” makamlarında kimlerin oturduğunun, devletin tepesinde fiilen kimlerin egemen olduğunun tam bir dikkat ve isâbetle tesbit edilmesi ve aslında var olmadığı apaçık hâle gelmiş “Türk derin devleti”nin oluşturularak son derece ciddî bir siyâsî operasyonun yapılması elzemdir!
Unutmayalım; PKK 8 Kasım 1984’deki Eruh baskınını yaptığında resmen “Başbakanlık” makâmında oturan kişi, gazetecilere “Üç-beş çapulcunun mârifeti” demiş, haberin verildiği sırada dâvetlisi olduğu Gazeteciler Cemiyeti’nin sofrasında börek yemeye devam etmiş, ertesi gün de Akdeniz sâhilinde deniz sefâsı yapmaya gitmişti. Sonraki yıllarda genellikle “terörle bir yere varılamaz, şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır” gibi nutuklarla millet avutuldu, uyutuldu, uyuşturuldu, hattâ bir kısmımız ülkenin bölünmesine râzı olacak hâle getirildi.
Ve şimdi o makamda Yahudi asıllı Barzânî’yi üstelik Diyarbakır’da “Hoşgeldiniz Sayın Kürdistan Başkanı” diyerek ağırlayan biri var!

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *