Siz Ne İstediniz de Biz Yapmadık?

Siz ne istediniz de biz yapmadık? Ne olacak canım yani İngiliz Meclisi “Kürdistan” başlığı ile “acil” toplanmışsa. Paranoya yapıp, komplo teorileri kurmaya gerek yok hemen, değil mi Sayın Başbakanım? Ben bütün “iyi” niyetimle eminim ki uzun bacaklı “dost”larımız güzel bir maksatla bir araya gelmişlerdir.

Eeee, tabii insan olmayanı AİHM’ ye çıkarıp bir de avukat tayin ederlerse ne yapsın kadıncağız Allah aşkına? Elinizi yüreğinize koyun! Sormasın mı şimdi, ta İngiltere’ den İmralı’ya gelip; “memleketten bir istediğin var mı” diye? Belki, duvar kağıdı falan ister, beddua geçirmeyen cinsinden! Sonra, Beşir Bey gidip üstüne boya çekerler cezaevi müdürüyle birlikte.

Sabaha kadar dalga geçerim bu haberle, hani kel bir Osman var ya belediye başkanı olan. Onun gibi rahatça “hass..” demeyi istiyorum lakin Türkçülük her şeyden önce yüksek bir terbiye gerektirir, öylesi bize yakışmaz. Tarihin her döneminde tarihe, vatana ve kahramana hasret bu insan topluluklarını çok iyi kullandı bu adamlar. Yiğidi öldür hakkını ver, adam kullanmayı biliyor bu uzun bacaklılar vesselam…

Küstah toplantıda söz alan bir başka milletvekili Bop Spink ise, Avrupa Birliği’ni Kürtlerin hakları ve genelde insan hakları alanında Türkiye’yi yeterince zorlamamakla eleştirerek, “Birleşik Krallık’ın Kürtler ve Kürdistan’a borcu ve yükümlülüğü var” dedi. Adam haklı, onca isyan çıkartıldı doğuda, iki önemli Türkmen şehrinin elimizden alınmasında büyük pay sahibi oldular. Öldürülen bölücülerin çantasından çıkan konserveye kadar herşeyi onlar verdi. Peki karşılığı? Tabiî ki sözde bağımsız gerçekte kendilerinin güdümünde olacak “Kürdistan”. İngiliz vekilin dediği borç ve yükümlülük işte budur. Devlet sözü ta o zamanlardan verilmiş bir kere!

Son 10 yıldır hızla Kürtlere bir tarih yaratma içine giren yandaş medya ve kürt kökenli sanatçı artıkları, olayı iyice abartıp 1071 tarihinde Anadolu’ya giren Uluğ Sultan Alparslan’la birlikte Kürtlerin de bizimle savaştığına kadar işi götürdüler. Ee profesörleri içeri atarsanız tabiî ki Nihat Doğan gibi Türkçe konuşamayanlara kalır meydan! Bu arada bilgin olsun Nihat, o dönemde Kürtlerin Mezopotamya coğrafyasında kurduğu Melanî devletini yerle bir edip yıkan Tanrı Kut Alparslan’ın bizzat kendisidir, zaten o tarihten sonra bir devlet daha kurulmadı Kürtler adına, 10 asır daha sanmıyorum kurabilsinler…

Mevzubahis toplantıdan çıkan bir diğer sonuç ise bebek katiline af çıkartılması ve bunun için Türkiye Cumhuriyeti Devletine baskı yapılması yönündedir. Efendim, hâlâ anlatamadık adamlara niyetimizi ? Baskıya gerek yook! Siz rica edin biz çıkartırız. Merak buyurmayın, bakın istediniz asmadık, besliyoruz, isteyin serbest bırakırız sonra SSK’dan emekli edip bir de en yüksek derecesinden maaş bağlarız.

Yazımın başında dediğim gibi, siz ne istediniz de biz yapmadık?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *