Hıdır’ın Çırakları

-´´Benim ustam Hıdır/Elimden gelen budur.´´ diyen cümle peşin mazeretçilere, gerçek ustaların rahlesinden hakkıyla geçmemiş olanlara ithaf olunur.-

Hıdır´ın çırakları, Ustalık merakları…
Önündeki iş kalsın, Gözetir ırakları.
Bilemez kösre nedir, Bilesin orakları!…
Körüğü hava vermez, Bez tutmaz tarakları…
Nefesi bora mı, ne? Koşturur Burak´ları…
Evinde pislik zibil; Salıklar Barack´ları!…
Başı gökte, ayağı Tanımaz toprakları!…
Defterde icmal tutmaz, Çevirir yaprakları!…
Yüzünün perdesi yok, Bürünür bayrakları!…
Cenazede görünür, Düğündür uğrakları…
Er, meydan, cirit…dersin; Çatlatır kısrakları!
Atar amma ne atar; İlmihal mızrakları!…
Hatır, vefa.. arama; Mühürsüz varakları…
Onlarsız şen mi olur Çarşının şakrakları?
Destan gibi dolaşır Dillerde matrakları!…
Sakarlık da sanattır, Vardır tumturakları!…
Kaktüsten beter olur, Görünmez pıtrakları…
Dansöze taş çıkartır, Kıvırtır kıvrakları!…
Banaldır hareketler, Sanal kaydırakları…
Biraz düşünün, biraz, Düşünce çorakları!…
Masal, kıssa, menkıbe… Gözde kandırakları!…
Tükrük hakkı verilse, Biter çöl kurakları!…
Pişkinlikte tektirler, Olmaz ´´dur-durak´´ları!…
Fırat ötesi ne ki… Sırat, son durakları!
-´´Timya´´ gibi endemik Yurdumun ´´tiryak´´ları(!)…-
Su döksün elinize Hınzır´ın çırakları!…
Derse dönünüz, derse, Hıdır´ın çırakları!…
Hıdır´ın çırakları!…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *