Yüce Allahın samimi kulları, büyük Türk Milletinin kıymetli evlatları, cennet vatanımızın güzel insanları merhaba.
Sitemize hoş geldiniz. Umarım burada sizinle uzun yıllar buluşacak, milletimizi ve bütün insanlığı ilgilendiren konular üzerinde beraber düşünüp tartışacak, birlikte tavır belirleyecek ve birlikte hareket edeceğiz.
Milletimizin maddî-manevî bütün değerleri, devletimizin birliği ve vatanımızın bütünlüğü, çok yönlü, çok ağır tehdit ve saldırıların hedefi durumundadır. Tüm bu tehdit ve saldırıları göğüsleyebilmek, ülkemiz üzerinde menfur emelleri bulunan Türklük düşmanlarının planlarını bozabilmek ve kurdukları tuzakları başlarına yıkabilmek için hayatî meseleler üzerinde fikir ve hareket birliğini sağlamak, başarılı olabilmemizin en önemli şartıdır.
Ve evet, “bahis mevzuu olan vatansa, gerisi teferruattır!”
Makam-mevki, para, mal-mülk, parti, cemaat, aşiret ve sair unsurlar veya etkenler, sağlam karakterli insanların müşterek iradesi karşısında ancak geçici bir süre engel oluşturabilirler; fakat bu iradenin gücü zamanla o engellerin hepsini aşmaya yeter!
Demek oluyor ki, nefsimize hükmedemezsek, parti, cemaat, aşiret taassubunu yenemezsek, akıbetimiz düşmanlarımıza yenilmek, esir düşmek ve hattâ imha edilmektir. Damarında asil kan taşıyan hiçbir Türk, bu dünyada nefes alabildiği müddetçe asla öyle bir akıbete razı olamaz.
Zaten, belirlenmiş bir strateji ve bunun gerektirdiği planlar dahilinde müşterek hareket eden dış düşmanlarımızın ve onların içimizdeki işbirlikçilerinin ellerindeki her fırsatı ve imkânı kullanarak bizim Türklük şuurumuzu yok etmeye, dinimizi zayıflatmaya, dilimizi bozup kısırlaştırmaya, millî kültürümüzü yozlaştırmaya, bizi kendi tarihimizden nefret eder hale getirmeye, bölücü teröristlere gizli veya açık her türlü desteği vererek silah zoruyla etnik ihtilaflar çıkarmaya ve böylece bizi birbirimize kırdırmaya çalışmalarının sebebi, Anadolu topraklarındaki Türk devletini parçalayıp yok edemedikleri takdirde, asıl gayeleri olan dünya hakimiyetinin hep bir hayal olarak kalacağını biliyor olmalarıdır.
Bu gerçeğin idrakinde olan her Türk için bu site, bir “fikir ve hareket” platformudur; mesleği, tahsil durumu, mali gücü, şimdiye kadar mensub bulunduğu partisi, cemaati, aşireti, vakfı, derneği v.s. ne olursa olsun, devletimizin büyük kurucusunun “Ne mutlu Türküm diyene” anlayışını benimseyen her vatandaşa açıktır.
Amacımız, milletimizin, devletimizin ve ülkemizin yüksek menfaatlerini korumak ve güçlendirebilmek için gerekli bilgi ve fikirleri edinerek, fert fert fakat hep beraber hangi konuda hangi tavrı koyacağımızı ve nasıl hareket edeceğimizi belirleyecek ortak bir irade oluşturmaktır. Elbette daima meşruiyet sınırları içinde kalacağız; Türkiye Cumhuriyetinin kanunlarına aykırı tekliflere ve hareketlere onay vermeyeceğiz. Hiç kimseyi bizim gibi düşünüp davranmaya zorlamayacağız. Parti, dernek veya adı konmamış bir teşkilat da kurmuyoruz; düşüneceğiz, tartışacağız, benimsediğimiz fikri uygulayacağız… Hepsi o kadar.
Bir teşkilat kurmadan, hiyerarşik bir disiplin sağlamadan hiç bir netice elde edemeyeceğimize dair itirazları duyar gibiyim. Fakat emin olun; bizim küçük nefeslerimizin oluşturacağı esinti, zamanla büyük bir fırtınaya dönüşecek, önümüzdeki engelleri yerle bir edecektir!
Saygılarımla.
Av.Muhsin Küçük
Bir yanıt bırakın