Darbe nedir, müdâhale nedir?

Darbe, darbeci, darbecilik… Darbe yapmak… Darbelerden yana olmak, darbelere karşı olmak…
Darbeye zemin hazırlamak, darbeye teşebbüs etmek… Ve ’askerî müdâhale’…
Bunlar, son elli küsur yıllık siyâsîhayâtımızda en fazla duyduğumuz, konuştuğumuz, yazdığımız kavramlar ve tâbirler.
Bilen, bilmeyen, okuyan, okumayan, düşünen düşünmeyen herkesin yerli-yersiz, zamanlı-zamansız diline doladığı bu kavram ve tâbirler, özellikle son beş-altı yıldır tek bir gün bile ülke gündeminden düşmez oldu.
Şu halde, genellikle ve maalesef yanlış olarak biri diğerinin yerine kullanılan işbu darbe ve askerî müdâhale kavramları arasındaki farkı ortaya koymamızda fayda var.
Önce darbe kavramını ele alalım.
Bir ülkenin şayet varsa anayasası, yoksa anayasa işlevi gören devlet gelenekleri ve mevcut kânunlarına uygun olarak iş başına gelmiş hükümetini -ülkenin siyâsî rejimini bütünüyle değiştirmek amacı taşımaksızın- cebir ve şiddet kullanarak devirmek suretiyle ülke yönetimini ele geçirmek ve rejimin işleyiş sistemini az veyâ çok farklı esaslara bağlamak için -o ülkenin anayasası ve kânunlarına göre buna yetkisi bulunmayan bir kadro tarafından- yapılan harekete darbe denir.
Bu târif temelinde, bizim çok partili siyâsî hayâtımızda yaşanmış tek darbe, 27 Mayıs 1960’da en yüksek rütbelisi albay olan çoğu küçük rütbeli subaylar tarafından Demokrat Parti-Menderes hükümetinin devrilmesi suretiyle yapılan darbedir.
Burada, köşemizin hacmi elvermediği için, içi içe geçmiş iki kavram olan rejim ile sistem arasındaki farkın açıklamasını yapamayacağım gibi, o darbenin haklılığı-haksızlığı tartışmasına da girecek değilim. Evet, 27 Mayıs bir darbe idi; çünkü ordunun hiyerarşik bütünlüğünün dışına çıkmış küçük rütbeli subaylardan oluşan 37 kişilik bir cunta, hem seçimle gelmiş sivil hükümeti devirmiş, hem yüksek rütbeli komuta kademesinde bulunanlar da dâhil kendilerine tâbi olmayı kabullenmeyen subayları tasfiye etmişler ve 1924 Anayasası’nı çok önemli ölçüde değiştiren yeni bir anayasa yapmışlardı.
Devlet yönetiminde yapılan önemli değişikliklere binâen, 27 Mayıs hareketine “ihtilâl” diyenlerin sayısı bir hayli fazladır fakat bu isimlendirme yanlıştır. Çünkü 1789’da Fransa’da, 1917’de Rusya’da olduğu gibiülkenin siyâsî rejimini temelinden yıkıp tamamen değiştirmeyen hükümet darbelerine “ihtilâl” demek doğru değildir.
1960 darbesinden sonra başını Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talât Aydemir’in çektiği iki darbe teşebbüsü oldu; ikisi de akâmete uğradı. Birincisinde tâbir yerindeyse kendisine “uslu dur” dendi fakat ikinci teşebbüs de bastırılınca Talât Aydemir ve sağ kolu Binbaşı Fethi Gürcan îdam edildiler.
İçinde bulunanların sonradan vâki itiraflarıyla sâbit olduğu üzere, 9 Mart 1971’de Adâlet Partisi-Demirel hükümetini devirmek üzere bir “darbe hazırlığı” yapılmıştı ki bu hazırlık da fiilî teşebbüs safhasına geçilmeden “deşifre” edilerek akâmete uğratıldı. Fakat Ordu’nun hiyerarşik bütünlüğü içinde ‘12 Mart askerî müdâhalesi’ vuku buldu; muhtıra verilerek Demirel hükümetinin iktidardan çekilmesi sağlandı. 1961 Anayasası’nda ve bâzı önemli kânunlarda gerekli görülen önemli değişiklikler yapıldı. Ara hükümetler döneminde Deniz Gezmiş ve arkadaşları îdam edildiler.
Gittikçe sertleşen ideolojik kutuplaşma ülkeyi bir iç savaşın eşiğine getirmişti ki 12 Eylül l980 askerî müdâhalesi geldi. Mevcut anayasa ilgâ edilip yeni bir anayasa yapıldı.
28 Şubat sürecini başlatan MGK toplantısında yaşananlar aslında “post-modern darbe” de değildi, ‘müdâhale’ de değildi, müdâhale edilebileceğine dâir bir “gözdağı verme” hareketi idi; koalisyon hükümetinin ömrünü dolduramadan dağılmasına yetti.
Şu halde ordunun hiyerarşik bütünlüğü içinde devlet yönetimine el konulması “darbe” değil ‘askerî müdâhale’dir.
TSK İç Hizmet Kânûnu’nun 35’inci maddesi askerî müdahalelere meşrûiyet sağlıyor muydu sağlamıyor muydu diye sorarsanız, derim ki, sağladığı kanaatinde olmasalardı R.T.Erdoğan ve etrâfındakiler yâhut arkasındakiler o maddeyi değiştirmek gereğini duymazlardı.

Muhsin Küçük hakkında 110 makale
Av.Muhsin Küçük

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen görselin sonucu giriniz *